
Üstel: “14 August marks both heroism and pain”
14 August, 2025
Statement by the TRNC Ministry of Foreign Affairs regarding the statement made on 14 August 2025 by the Ministry of Foreign Affairs of the Greek Cypriot Administration of Southern Cyprus (GCA)
15 August, 2025Foreign Minister Tahsin Ertuğruloğlu stated that the federal solution chapter has been closed for good, saying that it is not possible to establish and sustain a partnership state with the Greek Cypriots.
Speaking to the Turkish News Agency Cyprus (TAK) regarding recent developments on the Cyprus issue, Minister Ertuğruloğlu emphasized that a new chapter was opened following the collapse of federal-based negotiations at Crans Montana in 2017, after nearly 60 years of talks. He underlined that only an agreement based on cooperation between two sovereign and equal states on the island can be possible.
Ertuğruloğlu stressed that it is unrealistic to expect justice, which the international community, particularly the UN Security Council and the European Union, the institutions that have ignored the legitimate rights and interests of the Turkish Cypriots and have played a key role in sustaining the status quo on the island, has failed to deliver, to suddenly prevail and recognize the Greek Cypriots’ intransigence while rewarding the Turkish Cypriots.
Minister Ertuğruloğlu emphasized that the only way forward for the Turkish Cypriots is to stand behind their ever-strengthening state, with the unwavering support of Türkiye.
Stating that past experience has made it clear that reaching an agreement is impossible unless the existence of two states on the island is recognized, Ertuğruloğlu underlined that there can be no stepping back from the sovereign equality and reiterated that establishing and sustaining a partnership state with the Greek Cypriots is not possible.
Minister Ertuğruloğlu said it is not realistic to expect any meaningful action from the European Union, which has either remained silent or been complicit in the injustices committed against the Turkish Cypriots over the years.
Ertuğruloğlu stressed that the existence of two sovereign states and two peoples on the island is a reality known to the world and defending this reality does not mean surrendering sovereignty to Greek Cypriot leader Nikos Christodoulides, rather, it means protecting the inherent rights of the Turkish Cypriots.
Minister Ertuğruloğlu stated that the motive behind Greek Cypriots’ will to resume negotiations for a federal solution is to buy time and perpetuate the status quo, allowing them to both reinforce their illegitimate and unlawful claim to the title “Republic of Cyprus,” and to continue subjecting the Turkish Cypriot people to inhumane isolation. He firmly emphasized this clear agenda cannot and should not be tolerated.
Concluding his remarks, Minister Ertuğruloğlu reaffirmed that the only realistic solution in Cyprus is a model based on cooperation between two sovereign states living as good neighbours, and encouraged all political parties to contribute constructively to this vision.
**
Bakan Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusundaki güncel gelişmelerle ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulundu.
60 yıla yakın bir süre federal zeminde devam eden görüşmelerin 2017 yılında Crans Montana’da çökmesini müteakip, Kıbrıs konusunda yeni bir sayfa açıldığını belirten Ertuğruloğlu, bu noktadan sonra ancak Ada’daki iki egemen ve eşit devlet arasında iş birliğine dayalı bir anlaşmanın söz konusu olabileceğini vurguladı.
Bakan Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını ısrarla göz ardı eden ve dolayısıyla Ada’daki statükonun devam etmesinde en büyük rolü oynayan başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Rum tarafının sözcülüğünü yapan Avrupa Birliği olmak üzere, uluslararası toplumun takvimlendirilmiş bir süreç sonunda bugüne kadar teslim etmediği adaleti her nedense bu kez teslim ederek, Rum tarafının uzlaşmazlığını ilan etmesini ve Kıbrıs Türk tarafını ödüllendirmesini beklemenin hayal olduğunu vurguladı.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının geleceğe güvenle bakmasının yegane yolunun, Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle her gün güçlenen devlete sahip çıkmaktan geçtiğini vurguladı.
Ada’daki iki devletin varlığı kabul edilmediği sürece bir anlaşmaya ulaşmanın mümkün olmadığının geçmiş tecrübelerle sabit olduğunu ve egemenliği savunmaktan geri adımın söz konusu olmadığını vurgulayan Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs Rum tarafıyla ortak bir devletin 1960 yılında denendiğini ve başarısızlıkla sonuçlandığını hatırlattı.
Ertuğruloğlu, Kıbrıslı Rumlarla ortak bir devlet kurup yaşatmanın mümkün olmadığını söyledi.
Bunca yıldır Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıklara sessiz kalan, hatta ortak olan AB’den medet ummanın gerçekçi olmadığını belirten Ertuğruloğlu, bazı siyasilerin iddialarının aksine, iki egemen devleti savunmanın çözümsüzlük değil; adil ve kalıcı bir çözüm için tek gerçekçi seçenek olduğunu ve bunun çözümün tam da kendisi olduğunu söyledi.
Ada’da iki egemen devletin ve halkın varlığının tüm dünyanın bildiği bir gerçek olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, iddia edildiğinin aksine bunu savunmanın egemenliği Rum lider Hristodulidis’e bırakmak değil, Kıbrıs Türk halkının tarihten gelen müktesep haklarına sahip çıkmak olduğunu ve egemenliği Hristodulidis’e bırakanın kendileri değil, BM ve AB’nin olduğunun unutturulmaya çalışıldığını vurguladı.
Rum tarafının, “federal çözüm müzakerelerine devam edilmesi” yönündeki söylemlerinin amacının, zamana oynayıp, statükoyu muhafaza ederek, bir yandan gayrı meşru ve gayrı hukuki “Kıbrıs Cumhuriyeti” unvanını koruyup güçlendirmek, diğer yandan ise Kıbrıs Türk halkını insanlık dışı bir izolasyona mahkum etmeye devam etmek olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, çok açık olan bu oyuna göz yumulmasının doğal olarak mümkün olmadığını kaydetti.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs’ta gerçekçi tek seçenek olan iyi komşuluk ilişkileri içerisinde yan yana yaşayacak iki egemen devletin iş birliğine dayalı çözüm modeline tüm siyasi partilerin yapıcı katkı koyması gerektiğini vurguladı.
**

