Erhürman: “Anastasiadis, görüşme sürecine takoz koymuştur”
2 Mart, 2018Kıbrıslı Türklerin Avustralya’ya gidişinin 70. yılı kutlandı
5 Mart, 2018Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta bundan sonra ne olacağının belirlenmesi için BM’den bir görevlinin gelip niyet araştırması yapacağını belirterek, eğer müzakere süreci başlatılacaksa asla geçmişteki gibi olmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün akşam Kıbrıs Türk televizyonlarının ortak canlı yayınında haber editörlerinin konuğu oldu.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yayında önce iç konularla, ikinci bölümde de Kıbrıs sorunuyla ilgili soruları yanıtlayan Akıncı, Anastasiadis’in önceki gün yaptığı açıklamada “müzakerelerin bu koşullarda başlayamayacağı” söylemini değerlendirdi ve İsviçre’deki görüşme sürecini hatırlatarak bugüne nasıl gelindiğini özetledi.
Akıncı, bundan sonraki sürecin, stratejik süreci ortaya çıkarmak için ve paket yaklaşımıyla olması gerektiğini ifade etti.
AB çatısı altında 2 devletin de Rum lider Nikos Anastasiadis’e sorulması gerekenler arasında yer aldığını kaydeden Akıncı, Kıbrıs müzakerelerindeki parametrelerin değil ama metodolojinin değişmesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç alınamayan 5’li konferansın düzenlenmesinde Kıbrıs Türk tarafının son derece önemli rolü olduğunu kaydeden Akıncı, “Gelinen noktada izlenimimiz, Rum liderliği yetkiyi paylaşmayı içselleştiremiyor. Ağızlarından hiçbir zaman ortak federal devlette bir Kıbrıslı Türk’ün de Cumhurbaşkanı olacağını duymadık” dedi.
Akıncı, harita sunarken halka açıklıkla “çözüm istiyorsak karşılığında bir şey vereceğiz, verebileceğimiz topraktır” dediğini ama Anastasiadis’in çıkıp toplumuna bir şey söylediğini hiç duymadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lider Anastasiadis, Crans-Montana’da süreç çöker çökmez önerilerini geri çekince kendisinin de BM’den haritayı geri istediğini ve 8 Aralık’ta da aldığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Barbaros gemisi geldi diye müzakereleri askıya alanın Anastasiadis olduğunu belirterek, “Şimdi de benzer durum var, müzakereler başlayamaz dediği odur. Doğal zenginliklerin federal devletin yetki alanında olmasında hemfikiriz ama şu anda federal devlet yok. Senin hakkın varsa bizim de var” dedi.
Bundan sonraki sürece değinen Akıncı, Türkiye’nin sondaj gemisi aldığını, eğer Rumlar 10’uncu parselde Exxon Mobil’e kazı yaptıracaksa kendilerinin de TPAO’ya verdiği yetkinin yerine getirme hakkı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Masanın kurulabilmesi için zaten Anastasiadis’in zihniyet dönüşümünü göstermesi lazım” diyerek, Anastasiadis’in zihniyeti yüzünden yaşanan siyasi eşitlik, mobil telefon haberleşmesi, elektrik bağlantısı, öğrencilerin ulaşımı gibi sıkıntılardan örnekler verdi ve “Müzakerelerin başlaması bunlardan dolayı imkansız” ifadelerini kullandı.
Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin iki liderin bir araya gelerek niyet belirtmesini beklediğini kaydederek, “Ben geçen gün Spehar’a da söyledim: ‘Aynı şeyi söylemek yetmez, aynı şeyi kastetmek de lazım’… Anastasiadis ‘Guterres çerçevesinde görüşmeye hazırız’ diyor ama Annan Planı haritasını istiyor. Bunu istersen Annan Planının diğer yönlerini de kabul ediyor musun?” diye sordu.
Henüz Anastasiadis’le bir görüşme planlanmadığını, BM’den gelecek görevlinin niyet araştırması yapacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Bundan sonra eğer bir müzakere süreci olacaksa bu asla geçmiştekileri gibi olmayacak. Gidelim gelelim müzakerecileri yollayalım dönemi bitti… 50 yıl yaptık, yeter. Sonuç almak istiyoruz. Eğer bu ön koşulsa, BM Genel Sekreteri’nin ön koşuludur. 28 Eylül belgesine bakın. Bundan sonraki süreç stratejik bir süreci ortaya çıkarmak için ve paket yaklaşımıyla olmalı. Genel Sekreter’in raporunda da paket anlayışı var. Guterres çerçevesi de budur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, hedeflerinin adada kapsamlı çözüme ulaşmak olduğunu, doğal gaz olayını da şimdiden komiteler kurarak konuşmakta fayda gördüklerini kaydederek “Mesele doğal gazı çıkarıyoruz, payınızı veriyoruz meselesi değil. Doğal gaz ve diğer doğal kaynaklar merkezi federal hükümetin yetki alanıysa, orada bir tek toplumun kararı söz konusu olmayacak birlikte karar üretilecek. İşte bu çok önemli bir güven artırıcı önlem… Gerginlik değil ortak kazanım” dedi.
“Çözüm konusu bağlamında bu isteksizlik devam edecekse en azından ara formül konusunda adım atılabilir mi” dediğini ve çift taraflı adım bekleyen telefonlarda roaming, elektrik gibi bekleyen birçok güven artırıcı önlem bulunduğunu kaydeden Akıncı, iki toplumun iletişimini iyileştirmenin yararını vurguladı, bu yüzden zihniyeti önemsediğini, bir değişime, anlayış farklılaşmasına ihtiyaç olduğunu anlattı.