Akıncı: “Konferansta iki taraf artı üç garantör olacak”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 9 Ocak’ta Cenevre’de başlayacak konferansta masada 2 tarafın ve 3 garantör ülkenin yer alacağını söyledi.
Konferansla ilgili farklı yorumlara değinen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 1 Aralık’taki uzlaşma metninin bir değişikliğe uğramadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“1 Aralık’ta vardığımız mutabakat; 9-10 ve 11 Ocak’ ta iki taraf olarak Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum taraflarının Cenevre’de görüşmelere başlayıp 5 başlıkla ilgili konuları görüşmeleri; orada henüz çözümlenmemiş önemli konular var onları halletmeye çalışmaları, 12 Ocak’tan itibaren de bu işin 5’li olarak devam etmesidir. Yani 3 garantörün de dahil olmasıdır. Çok açık ve nettir bu.”
Anlaşma metninde ilgili tarafların gerektikçe davet edilebileceği yönünde bir madde bulunduğunu anımsatan Akıncı, “Biz bu konuda yine pozisyonumuzu çok açık ve net olarak ortaya koyduk. AB 12 yıl önce Burgenstock’ta da temsil edilmişti. Burada da temsil edilebilir gözlemci olarak ama asıl katılımcılar bellidir. İki taraf, iki toplumun temsilcileri, 3 de garantör ülke. Çok net olan bir konuda farklı fikirlerin ortada dolaşması biraz da anlamsızdır diye düşünüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, liderler görüşmesi sonrasında Cumhurbaşkanlığı’na dönüşünde açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Güney Kıbrıs’taki doğal gaz arama ihaleleriyle ilgili bir soruya verdiği yanıtta, yakın bir gelecekte kazı faaliyeti beklemediğini vurguladı.
Doğal gaz zenginliğinin tek topluma ait olmayan, ortak zenginlik olduğuna işaret eden Akıncı, bunun bir gerginlik alanı olma yerine bir işbirliği alanı haline dönüştürülmesi gerektiğini, bunun da başarılabileceğini söyledi.
Mustafa Akıncı, çözümden sonra Kıbrıs’ın etrafındaki zenginliklerin İsrail’in doğal gazıyla da birleştirilerek Türkiye üzerinden gerek Türkiye’nin ihtiyaçlarına, gerekse Avrupa’nın ihtiyaçlarına dönük olarak sevk edilmesinin en mantıklı en ucuz ve en kısa yol olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerinde tarafların Güvenlik ve Garanti konusunda farklı pozisyonlarının bir sır olmadığını belirtti.
Akıncı, “eğer bir taraf sıfır garanti sıfır asker” söylemini sonuna kadar sürdürürse bundan bir sonuç çıkmayacağını, yine “garantiler konusu dokunulmazdır” söyleminin de sonuç üretmeyeceğini ifade etti.
Akıncı, “Burada önemli olan, biz güvenliğimizin tehlikeye düşmesini istemiyoruz. Bunu diğer toplum için de istemiyoruz. Garanti anlamında varacağımız yeni statünün bizim açımızdan Türkiye tarafından garanti edilmesini istiyoruz. Bunu onlar istemiyor, aradaki büyük fark budur” dedi.