Özersay, Bozkır’ı kabul etti
18 Eylül, 2018Akıncı, Avustralya’nın Kıbrıs Yüksek Komiseri Sweetman’i kabul etti
19 Eylül, 2018Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ucu açık sonuç odaklı olmayan dipsiz bir sürece dahil olmayacaklarını buna sadece kendilerinin değil BM Genel Sekreterliği’nin de sıcak bakmadığını ima ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, TBMM Dışişleri Komisyon Başkanı Volkan Bozkır’ı kabul etti.
Kıbrıs Türkü’nün Rumların yöneteceği bir adanın azınlığı olmayacağını böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını vurgulayan Akıncı, 1960 anlaşmalarında da Kıbrıs Türkü’nün azınlık olarak nitelendirilmediğini tam tersine kurulan yeni devletin ortağı, iki temel unsurundan biri olarak nitelendirildiğini söyledi.
Akıncı, hazmedilemeyenin de bu olduğuna işaret ederek, “Adayı sadece kendilerinin saydılar, hatta onun ötesinde Yunanistan’la da birleştirmek istediler. Bu mümkün değildi, nitekim de olmadı” dedi.
Sonraki süreçlerde hep altı çizilen en önemli hususlardan birinin siyasi eşitlik olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, 1968 yılında başlayan görüşmelerin 50’nci yılına girdiğini, yarım yüzyıldır Kıbrıs sorununu çözmeye çalıştıklarını kaydetti.
Volkan Bozkır ise TC’nin KKTC’nin tüm sorunlarında yanında olma ve birlikte hareket etme kararlılığında olduğunu söyledi.
Crans-Montana sürecinden sonra bir belirsizlik ve hayal kırıklığı ortamı doğduğunu ifade eden Bozkır, “Ancak Rum tarafının adeta süreci uzatarak zaman kazanmak ve bir anlamda kurdukları devlette Kıbrıslı Türkleri bir azınlık statüsünde yerleştirmek arzusu çok aşikar şekilde ortaya çıktı” dedi.
Bozkır, Türkiye olarak, böyle bir ortamın meydana gelmesine izin vermeyeceklerini vurgulayarak, siyasi eşitlik temelinde bir arada yaşanması şansının gerçekleşmesinin kendilerinin de arzu ettiği bir sonuç olduğunu ancak bunun dışında emrivakilerle sonuç vermeyecek şekilde sürecin uzatılmasını istemediklerini belirtti.
Bozkır, Doğu Akdeniz’deki gazı taşımak için yapılan çalışmaların birçoğunun kabul edilebilir olmadığını, gazın Türkiye üstünden aktarılmasının tek çare olduğunu belirterek, “Biz sabrımızı koruyoruz, onlar da doğruyu bulacak” dedi.