Akıncı, Spehar’ı kabul etti
22 Şubat, 2017Kalın: “Adım atması gereken taraf Rum tarafıdır”
23 Şubat, 2017Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, açıkta kalan konularda yol alınamamasının, “federasyonun bir siyasi eşitlik içerdiğini, azınlıktan çoğunluktan bahsedilemeyeceğini ve gelecekteki bir çözümde Kuzey Kıbrıs Türk kurucu devletinin güneydekiyle siyaseten tamamen eşit bir varlık olacağını ve bu siyasi eşitliğin bir takım göstergelerinin de olacağını Rum tarafının halen içine sindirememesinden” kaynaklandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, resmi ziyaret için önceki gece adaya gelen Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanlığı’nda ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rumların, federal devletteki kurullarda kararların basit çoğunlukla alınamayacağını, Kıbrıs Türk tarafının figüran olamayacağını ve söz hakkı olması gerektiğini içlerine bir türlü sindirmediğini kaydetti.
İlerleme sağlanamamasının en önemli nedeninin bu olduğunu Rum lider Anastaisiadis’e de defalarca anlattığını belirten Akıncı, kendisinin toplumu en zor konularda bile çözüme hazırlarken, Anastasiadis’in de ortaklık devletinde dönüşümlü olarak bir Kıbrıslı Türk’ün de Cumhurbaşkanlığı görevine gelebileceğine artık toplumunu alıştırması gerektiğini söyledi.
Dönüşümlü başkanlık ve karar alma süreçlerine etkin katılım olmazsa bulunacak çözümün çözüm olmayacağını, siyasi eşitlik içermeyeceğini ve böylesi bir çözümü referandum safhasına bile götürmeyeceklerini çok açık ve net izah ettiklerini anlatan Akıncı, gelinen noktada Rum meclisinin Enosis kararı nedeniyle vahim bir olayla karşılaştıklarına da dikkat çekti. Akıncı, 67 yıl önceki Enosis plebisitinin, Rum toplumunun en hassas kesimi olan öğrenciler arasında kutsanacak, okullarda kutlanacak olaylar listesine alındığını kaydederek, merak edip baktığı kutlanacaklar listesinde insan hakları, kadınlar günü ve işçi günü gibi bazı evrensel günler yer aldığını belirtti.
“Enosis gibi Kıbrıs’ta yaşanmış kötülüklerin anası denebilecek bir olayı onore edilecek olaylar arasına koyarsanız bunun Kıbrıs Türk halkında çok büyük bir infiale neden olacağını ve tepki doğuracağını görmeniz gerekirdi” diyen Akıncı, kendilerinin bu yanlış tavır karşısında tepkilerini, seslerini yükselttiğini; Kıbrıs Türkü’nün tamamının, soldan sağa Meclis’in de tamamının bu yanlışa karşı durduğunu ifade etti.
Müzakerelerin en önemli kavşağında karşılaşılan bu olayın düzeltilmesinde BM’nin de sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Akıncı, Danışman Espen Barth Eide’nin yaptığı gibi, gerçeğin yarısını saklayarak değil, gerçek neyse olduğu gibi görerek ve göstererek doğru bir tavırla hareket ederek BM’nin de yanlışın düzeltilmesine katkı yapmasını istediklerini vurguladı.
Akıncı, “Dolayısıyla bu gelişmeleri göreceğiz, ona göre tavrımızı belirleyeceğiz” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, son gelişmeleri değerlendirmek üzere KKTC’yi ziyaret ettiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Akıncı, Başbakan, Başbakan Yardımcısı ve Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle verimli değerlendirmeler yaptıklarını, bundan sonraki süreçte hangi adımları atabileceklerini paylaştıklarını söyledi.
Çavuşoğlu, müzakerelerin bu noktaya gelmesinde Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, KKTC müzakere heyetinin ve Türkiye’nin desteğinin çok önemli rolü olduğunu kaydederek, “Bu yapıcı yaklaşımımıza karşılık verilmemesine ve geçen 3-4 ayda sık sık arızalar yaşanmasına rağmen biz yapıcı tutumumuzu hep sürdürdük” dedi.
Teknik toplantılarda, adada ve Cenevre’deki liderler müzakerelerinde yapıcı tavırlarını hep sürdürdüklerini ama gelinen noktada Rum tarafının hiç yapıcı olmayan tavırlarını çok daha sık görmeye başladıklarını belirten Çavuşoğlu, Rum tarafı ve Yunanistan’ın Cenevre’deki tavırlarının, esasen bir çözüme hazır olmadıklarını gösterdiğini ifade etti.
Çavuşoğlu, “Biz hem Türkiye hem KKTC olarak kendine güvenen devlet ve insanlar olarak ne istediğimizi, ne istemediğimizi gayet olgun şekilde ortaya koyduk. Müzakerelerin çerçevesi bellidir. 11 Şubat 2014 ortak açıklaması esasen müzakereler için çok net bir zemindir. Temel nitelikleri de nettir. Bunlardan biri siyasi eşitliktir ve Sayın Akıncı’nın müzakere anlayışının temelini oluşturan eşitlik, özgürlük ve güvenlik yaklaşımı bizim başından beri ortak ilkemizdir. Eğer bir çözüm olacaksa bunu başarmamız lazım. Yani Kıbrıs Türk toplumunun adanın eşit üyesi olduğunu hem Rum tarafı, hem dünya kabul etmelidir. Aksi halde bir çözüm olmayacağını bilmeliler, biliyorlar” diye konuştu.