Atun: “Yabancı yatırımcıların Kuzey Kıbrıs’a gelmelerini fiilen teşvik ediyoruz”
1 Mart, 2017Akıncı, 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi’nde Genel Kurula hitap etti
1 Mart, 2017Başbakan Hüseyin Özgürgün, Rumların, bu zihniyetle müzakerelerin devamında yarar görmediğini belirtti.
Diyalog TV’de, soruları yanıtlayarak değerlendirmelerde bulunan Başbakan Hüseyin Özgürgün, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Rum Meclisi’nin Enosis plebisiti kararına karşı verdiği cevabın doğru olduğunu ama duruşun da önemli olduğunu ifade etti. Başbakan Özgürgün, “ben anlaşmaya mecburum, anlaşma olmazsa yanarım, biterim, anlaşmak zorundayım” gibi tutumun da doğru olmadığını söyledi.
Başbakan Özgürgün, “Bu topraklarda Kıbrıs Tük halkı eşittir. Rumlar kadar bilgilidir, Rumlar kadar akıllıdır. Devlet konusunda da Rumlar kadar deneyimli, tecrübelidir. Bizden hiçbir fazlalıkları olmayan, biraz kalabalık bir topluluk var karşımızda. Bunun kaprislerini niye çekeyim, bu kaprisleri kimedir. Bu kapıyı vurursa ben iki defa vururum. Bu şımarıklık” diye konuştu.
Rumların, Kıbrıs Türklerini tarihin her döneminde azınlık olarak gördüğüne işaret eden Başbakan Özgürgün, karşılarında, hedefi her zaman Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak olduğunu çekinmeden ortaya koyan bir zihniyet olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk halkının, Enosis’e, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasına karşı çıktığını ve azınlık olmamak için mücadele ettiğini anlatan Başbakan Özgürgün, şöyle devam etti:
“Gelinen bugünde hiç bir değişiklik yok, yine ‘azınlıksın’ diyor, gözümüzün içine bakarak ‘Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlayacağım’ diyor. Bir mecliste alınan karar halkın iradesini yansıtır, meclis halkın iradesidir. O meclis o kararı almışsa o halk o kararı almıştır. Zaten o halk o kararı 1950’de, 1967’de, her dönem aldı. 50 senedir bunun değiştiği görülmedi. Böyle bir zihniyetle neden masada oturayım.”
Rumlar’ın Enosis kararını kaldırmayacağını, bu zihniyetle müzakerelerin devamında bir yarar görmediğini dile getiren Başbakan Özgürgün, “Müzakereler devam etse de Enosis düşüncesi iliklerine kadar işlemiş insanlarla gelebileceğiniz nokta sadece teslimiyet olur. Şimdi hayal kırıklığına uğrayanlar var, neyin hayal kırıklığı? Hayal kırıklığına hayal kuranlar uğrar. Hayal kurmayanlar, bizim gibi gerçekleri görenler hayal kırıklığı içinde değil. Gerçekleri zaten söylüyorduk. Bu noktada artık görüşmelerin mantıklı bir zeminde devam etmesi mümkün değil. Çünkü ‘sen azınlıksın’ diyor, bir de ‘azınlık haklarını da talep edemezsin’ diyor. Böyle bir zihniyetle masanın neresinde oturacaksınız” diye konuştu.
