Erhürman: “Yunan halkının acısını paylaşırım”
25 Temmuz, 2018Akıncı: “Lute’un gelişi ‘müzakereler yeniden başlıyor’ şeklinde yorumlanmamalı”
25 Temmuz, 2018Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, adada bir çözüm bulunamamasının sebebinin, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türkleri eşit olarak görmemesi ve hiçbir şeyi Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istememesi olduğunu söyledi.
Mevlüt Çavuşoğlu Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen ortak basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı ve Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin temsilcilerinin de katılımıyla yapılan toplantılarda, KKTC ile TC arasındaki bağın nasıl daha da güçlendirilebileceği, işbirliğinin nasıl ilerletilebileceği, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından geçici olarak görevlendirilen özel Danışman Jane Holl Lute’nin önceki günkü temaslarını değerlendirme fırsatı bulduklarını söyledi.
Lute’nin görevlendirmesinin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in tarafların ve garantör ülkelerin ne düşününün görmek istemesinin bir göstergesi olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, aslında Genel Sekreter’in, İsviçre’de garantör ülkelerin katılımıyla yer alan Kıbrıs’la ilgili zirvede “tabloyu çok net bir şekilde“ gördüğüne inandığını söyledi.
Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin, 11 Şubat 2014’te dönemin liderleri tarafından üzerinde mutabık kalınan çerçeve ve BM Genel Sekreteri’nin önerisini kabul ederek müzakereleri sürdürdüğünü ifade etti.
Müzakerelerin bir çözümle sonuçlanmamasının nedeni ile ilgili olarak da Mevlüt Çavuşoğlu, “Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türkünü bir azınlık olarak görmeye devam ediyor, eşit bir ortak olarak görmek istemiyor ve hiçbir şeyi Kıbrıs Türkü ile paylaşmak istemiyor. Çözümsüzlüğün sebebi budur” dedi.
Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının her zaman adil ve kalıcı bir çözümden yana olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bu tavrın 2004’te halkların onayına sunulan çözüm planı döneminde ve Crans Montana’da (İsviçre’de) de görüldüğünü vurguladı. Çavuşoğlu, buna rağmen Kıbrıs Türk halkına adil davranılmadığını ve ambargonun devam etmekte olduğunun altını çizdi.
Çavuşoğlu, “Rum tarafı adanın tek sahibi gibi davranmaktan vazgeçmeli. Özellikle hidrokarbon araştırmaları ya da sondajlarında bu tavrı net bir şekilde görüyoruz. Bundan sonraki süreçte bizim tavrımızın, hidrokarbon sondajları konusunda farklı olacağını zaten tüm dünya kamuoyu ile paylaştık. Özellikle Kıbrıs Türk halkının buradaki hakkını kimseye yedirmeyiz” dedi.