
Küçük Kaymaklı şehitleri anıldı
26 Aralık, 2024
Cumhurbaşkanı Tatar, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü
26 Aralık, 2024Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara’da, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştü.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü’nün siyasetinin dünyaya duyurulması ve kabul edilmesi bakımından iki ülke arasındaki istişarelerin önemli olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, “Kıbrıs Adası’nın gerçeği iki devlet ve iki toplumdur. Kıbrıs meselesinin hali bu gerçeklerden uzak bir anlayışla mümkün olamayacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen görüşmede, KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu ile Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Tatar, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Muğla’daki helikopter kazası ve Balıkesir’deki mühimmat deposundaki patlama nedeniyle yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk Milletine başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, ayrıca, Azerbaycan Havayolları’na ait uçağın Kazakistan’da düşmesi nedeniyle de Azerbaycan halkının üzüntüsünü paylaştığını vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türkü’ne her zaman destek verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’den getirilen suyun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne büyük değer kattığına ve tarımdaki potansiyelin arttığına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde turizm ve yükseköğretim alanlarının yanı sıra hizmet sektörü ve sanayide yapılan yatırımlarla potansiyel ve kapasitenin arttığına işaret etti.
Pandemi ve 6 Şubat depreminin ekonomik sıkıntılar getirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle dünyada maliyetlerin arttığını ve mali kriz yaşandığını ancak Türkiye’nin süreci iyi yönettiğini ve sıkıntıların aşılmaya başlandığını vurguladı.
Kıbrıs’taki yeni siyasete Türkiye’nin tam destek vermesinin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaların bu siyasetin zeminini güçlendirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, New York’ta BM ev sahipliğinde gerçekleşen gayriresmi yemek sonrası yapılan BM açıklamasında “görüşme sürecinin başlaması için ortak bir zemin yok” denmesinin ve “iki tarafın ayrı pozisyonundan bahsedilmesinin” diplomatik anlamda bir kazanım olduğunu ifade etti.
Hapsolat’ta bir sınır kapısı açılmasını 4 yıldan beridir gündeme getirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Yeşil Hat Tüzüğü bağlamında iki halk arasında ticaretin artmasına ve Metehan sınır kapısındaki yoğunluğun azaltılmasına katkıda bulunulacağını vurguladı.
Rum Lider Nikos Hristodulidis’in, kapılar konusunda “Tatar, görüşmeye gelmiyor” açıklamasına karşılık kendisine “önerisinin ne olduğunu” sorduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Liderin, Erenköy ve Kiracıköy’den Rum tarafından Rum tarafına geçilecek bir transit geçiş istediğini hatırlattı. Yapılacak çalışmanın sınır kapısı olmadığını ve bir maliyeti olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, yapılan talebin “kabul edilemez” olduğunu ifade etti.
Türkiye’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün siyasetinin dünyaya duyurulması ve kabul edilmesi bakımından iki ülke arasındaki istişarelerin önemli olduğuna vurgu yaptı.
– Yılmaz: “Federasyon defteri kapanmıştır”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, basın toplantısında, Türkiye’nin KKTC ile birlik ve beraberlik içinden olmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanıyla görüşmemizde ülkelerimiz arasında hayatın her alanında tesis ettiğimiz kuvvetli iş birliğini ele alıyoruz. Bugün de yine aynı şekilde görüşmelerimizi yapacağız. Türkiye, Kıbrıs Türkünün özgürce kalkınabilmesi, müreffeh bir hale gelmesi ve esenliği için her türlü imkânını bugüne kadar seferber etmiştir. Bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs meselesinin iki devletli çözüm vizyonu doğrultusunda adımlar atılması noktasında ilerlemesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Kıbrıs Türkü’nün yarım asrı aşkın süredir devam eden hak ve adalet arayışı içinde bulunduğumuz güçlü dayanışmada ve adanın gerçeklerine uygun, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme yönelik inancımızdan güç almaktadır. Kıbrıs Adası’nın gerçeği iki devlet ve iki toplumdur. Kıbrıs meselesinin hali bu gerçeklerden uzak bir anlayışla mümkün olamayacaktır. Geride bıraktığımız çözümsüz on yıllar bunun en büyük delilidir. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere federasyon defteri kapanmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.