Cumhurbaşkanı Tatar, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç ve beraberindeki heyeti kabul etti

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen kabulde konuşan Kılıç, haklı Kıbrıs davasının, Kıbrıs Türk halkının çıkarları, esenliği ve insan haklarının yanında olarak, aynı düşüncedeki partilerin temsilcileriyle ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.

Pandemiden dolayı daha öncesi için planlanmış bir görüşmenin dün yapılmak zorunda kalındığını anlatan Kılıç, milletvekilleri olarak TBMM’deki sorumluluklarının da bilincinde olarak KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da pandemi döneminde karşılıklı ziyaretlerin seyrekleştiğini fakat karşılaşılan engellerin en azından zihinlerde ortadan kaldırılmasıyla söz konusu ziyaretlerin eski durumuna gelmeye başladığını aktardı.

Aşıların daha da yaygınlaşmasıyla, yavaş yavaş ekonomide de bir hareketlenmenin başlayacağını da dile getiren Tatar, Kıbrıslı Türklerin İngiliz döneminden bu yana adada türlü zorluklar yaşadığını ifade etti.

Rum-Yunan ikilisinin öncelikli olarak İngiltere’den kurtulma ve daha sonra Adayı Yunanistan’a bağlama hayallerinin Kıbrıs’ta Türklerin çok itilip kakılmasına ve zulme maruz kalmasına yol açtığını kaydeden Tatar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve arkadaşlarının Zürih ve Londra Anlaşmaları zamanında verdikleri mücadeleyle Türkiye’ye tek taraflı müdahale hakkını kazandırdıklarını anlattı.

Adada Kıbrıslı Türklerin 50 yıldan bu yana bir mücadele içinde olduklarını ama aslında bu mücadelenin 1920’lerde başladığına değinen Tatar, süreç içerisinde Rum zihniyetinin değişime uğramadığını ve Rumların niyetinin AB üyeliğinin verdiği avantajlarla hakimiyetlerini Kuzeye yaymak ve “artık modası geçmiş” diye nitelediği garantörlüğü ortadan kaldırmak olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin varlığının hiç kimsenin insafına bırakılamayacak kadar önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin TC ile hem kader hem gönül birliği bulunduğunu, Türkiye’nin garantörlüğü olmazsa 1960’lardaki acı tecrübelerin bir daha yaşanmasının olası olduğunu kaydetti.

Bu nedenlere bağlı olarak, Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılacaksa, anlaşmanın çok iyi oluşturulması gerektiğini kaydeden Tatar, Crans Montana da dahil olmak üzere daha önceki federasyon temelli alternatiflerin tümünün yok olduğunu belirtti.

Tatar, Adada iki taraf arasında iş birliği yapılabileceğini ve bunun hem Akdeniz hem de bölgedeki istikrar açısından önemli olduğunu vurgulayarak, artık ne Akdeniz’in eski Akdeniz, ne de Kıbrıs’ın eski Kıbrıs olduğunu, artık bambaşka bir durumun söz konusu olduğunu söyledi.

Dünyanın da artık Kıbrıs’taki gerçekleri görmeye başladığını belirten Tatar, BM Genel Sekreteri Guterres’in de taraflara “Konferansta bize yeni fikirlerinizle gelebilirsiniz” dediğini hatırlatarak, KKTC’deki son seçimlerde demokratik bir iradenin ortaya çıktığını, kendisinin seçimlere girerken iki devletli seçimi savunacağını söylediğini, Maraş açılımının yapıldığını ve Anavatan Türkiye’nin de bu yeni politikaları benimsemesi ve desteklemesiyle Kıbrıs’ta artık yeni bir dönemin yaşanmaya başlandığını anlattı.

Bu anlamda Kıbrıs Türklerinin yanında olan TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tüm milletvekillerine teşekkür eden Tatar, Kıbrıslı Türklerin tüm platformlarda Türkiye’nin desteği ve iş birliğiyle sesini dünyaya duyurabildiğini, birlikte güçlü, dirayetli bir duruş sergileyerek, haklara birlikte sahip çıkılması gerektiğini sözlerine ekledi.