Ombudsman Varol, İtalya’da Uluslararası Ombudsman Konferansı’na katılıyor
20 Eylül, 2023Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu: “TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki KKTC’nin bağımsızlığının tanınması çağrısı Kıbrıs Türk halkını mutlu etmiştir”
20 Eylül, 2023Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, KKTC ve Türkiye’nin ada için kabul ettiği, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü içeren milli siyasetin Güney Kıbrıs’taki Rumların da hayatını kolaylaştıracak bir siyaset olduğunu vurguladı.
Radyo Vatan’da katıldığı programda soruları yanıtlayan Büyükelçi Feyzioğlu,” Kuzey’in hakimi olma fantezilerini, hayallerini bırakırlarsa, kültürel DNA’larına kazınmış olan Enosis iddiasından, idealinden vazgeçip gerçeği görürlerse, 100’lerce kilometre ötedeki Yunanistan’dan değil, 70 kilometre ötedeki Türkiye’den ekonomik anlamda, ticari anlamda her türlü desteği fazla fazla alacaklar” dedi.
Büyükelçi Feyzioğlu, Türkiye’den gelen boru hattına bir hat daha ekleyip Güney Kıbrıs’ın da sudan faydalanmasının sağlanabileceğini, enterkonnekte elektrik projesinin de adanın tamamı için muhteşem bir fırsat olduğunu, Rum tarafının ürettiği fazla elektriği Türkiye üzerinden Avrupa’ya satabileceğini kaydetti.
Türkiye’nin hava ve deniz limanlarının Güney Kıbrıs’a kapalı olduğunu anımsatan Feyzioğlu, eşit iki devleti, arazinin ortaya koyduğunu kaydederek “Bu bir icat değil: kabul ettikleri zaman, Enosis iddialarından ve idealinden vazgeçtikleri zaman hayatın kendileri için de hem kolaylaşacağını, hem ucuzlayacağını görecekler. Güvende yaşayacaklar demiyorum. Zaten Türkiye sayesinde 1974’ten beri barış var, zaten barış var güvende yaşıyorlar” dedi.
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, 1960’ta kurulan ortak devleti Rumların bozduğunu, 2004’te Annan Planı’nı Türkler kabul ederken, Rumların reddettiğini, Crans Montana’da Türkler anlaşmaya “evet “demek noktasındayken, Rumların masayı devirdiğini belirterek, Annan Planı ile Crans Montana’daki etkili isimlerden olan Hristodulidis’in bugün hala işin başında ve politika belirleyici olduğunu kaydetti.
Feyzioğlu, “Ortada federasyon modeli bırakmayan Rumlardır. Federasyonun sayısız modeli yok. 60 modeli ‘olmadı’ dendi, Annan modeli olmadı, Crans Montana modeli olmadı, kalmadı ki geriye bir şey. ‘Bir daha deneyelim’ neyi deneyeceksin?” diye konuştu.
“Bu ‘bir daha deneyelim’, statükodan menfaat bekleyen Rum kesiminin bir söylemidir Statükodan elde ettiği menfaati nasıl kotarmakta… Çünkü Kıbrıs Türkü’ne ambargo uyguluyor ve uygulatıyor AB eliyle. Her türlü izolasyonu uygulatıyor…” diyen Feyzioğlu, “Ondan sonra da ‘bu ambargo ve izolasyonlar altında boğulmak istemiyorsanız birleşmeye evet’ deyin diyor. İnsanların boğulma sebebi, bunalma sebebi, bıkkınlık sebebi doğrudan doğruya Rum. Yani cellat Rum. İpi insanlarımızın boynuna geçirmek isteyen Rum, nefes aldırmayan Rum. Sonra ‘niye bunaldınız, buyurun’ diyor. Son derece kötü niyetli. ‘Buyurun bizim sizden gasp ettiğimiz devletin içinde azınlık olun’ diyor. ‘Böylelikle çektiğiniz sıkıntılar bitecek’ diyor” şeklinde devam etti.
Rum tarafının aslında federasyon modeli önermediğini kaydeden Feyzioğlu, “Ben Güney’i yönetiyorum, Kuzey’i de yönetmek istiyorum. Siz de AB güvencesi altında azınlık olun bunda ne var ki’ diyor. Tıpkı Batı Trakya’daki gibi, Girit’te Türkleri yok ettikleri gibi. Bu Rum idaresi İngiliz’in 100 yılda yapamadığını 10 yılda yapar Allah göstermesin” dedi.
Büyükelçi Feyzioğlu, KKTC’nin BM’nin adadaki varlığı konusunda da iyi niyet gösterdiğini vurgulayarak, BM Barış Gücünün gittiği ülkelerde bir anlaşma çerçevesinde bulunduğunu, kuvvetlerin statüsü anlaşması yapıldığını ve askerinin o çerçevede hareket ettiğini, BM KKTC’yi tanımadığını söyleyerek böyle bir anlaşma yapmadığını, BM’nin KKTC ile oturup bu askeri unsurlarının KKTC toprağından geçerken hangi statüde olduklarını, hukuki sorumluluklarını, yetkilerini, uluslararası standartlarda anlaşmaya bağlanmasını sağlaması gerektiğini ifade etti.
Feyzioğlu, “ KKTC iyi niyet gösteriyor, nezaket gösteriyor, ‘yapmalısın’ diyor ama şu ana kadar bir yaptırım uygulanmadı. Takdir tamamen KKTC ve hükümetinindir” dedi.
Feyzioğlu, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olmasının önemli olduğunu belirterek, bu geniş coğrafyanın nüfus sayısı ve üretime katkı rakamlarının muazzam olduğunu ve ekonomi ve üretime katkısının daha da büyüyeceğini kaydetti.