
Kurtulmuş Öztürkler’in TÜRKPA’ya katılımının önemini vurguladı
16 Haziran, 2025
Tatar: “Egemenlik hakkımızla varız, devlet kurduk ve asla vazgeçmeyeceğiz”
16 Haziran, 2025Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen “Kıbrıs’ta Çözümün Anahtarı: Eşit Egemen İki Devlet” başlıklı panel yapıldı.
Lefkoşa Concorde Otel’de yer alan panele, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bazı bakanlar, kurum, kuruluş temsilcileri, akademisyenler, gazeteciler ve diğer yetkililer katıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar ve Büyükelçi Başçeri’nin açılış konuşmasını yaptığı panelde, TC Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un video mesajı da gösterildi.
Katılımcılar panel öncesinde, “Zulüm ve Zafer Arasında: Kıbrıs’ın Türk Yüzü” adlı fotoğraf sergisini de gezdi.
TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, panelin, bugünkü politikanın nasıl ve niçin oluştuğunu gözler önüne sereceğini ve bu alanda araştıran, düşünen herkesin çalışmalarına önemli katkı sağlayacağını belirtti.
“Adada Barış Gücü 1964’te tesis edilmiş olsa da adadaki barış ancak 1974’te tesis edilebilmiştir” diyen Başçeri, 1974 Mutlu Barış Harekatı’ndan sonra adada barış ve sükûnetin hakim olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın üzerinden 51 yıl, Rumların 1960 ortaklık devletini gasp etmesi sonucunda Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının üzerinden ise 62 yıl geçtiğini dile getiren Başçeri, şöyle devam etti:
“Geçen yıllar içerisinde çözüm odaklı tüm süreçler nihai tahlilde Rum tarafınca başarısızlığa mahkum edilmiş ve ne yazık ki bu tutum başta AB olmak üzere uluslararası toplum tarafından görmezden gelinmiş hatta ödüllendirilmiştir.”
Birleşmiş Milletler (BM) eski Genel Sekreteri’nin adıyla anılan planı anılarında hatırlamadığını dile getiren Başçeri, “Burada yaşananları yazabilme cesaretini gösterememiştir” dedi.
Federasyon modelinin artık geçerliliğini tamamen yitirdiğini, bunun müsebbibinin de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğunu kaydeden Başçeri, “Kıbrıs Türkü’nün sabrı, tüketilmiş çözüm modelleri, sözde çözüm önerileri ve beyhude zaman kayıplarıyla daha fazla zorlanmamalıdır” diye konuştu.
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumda hak ettiği saygın konumunun ivedilikle tescili BMGK ve uluslararası toplumun Kıbrıs Türkü’ne borcudur” vurgusu yapan Başçeri, Kıbrıs Türkü’nün 50 yılı aşkın süredir izolasyonlara maruz kaldığını ve bunun artık bir insanlık suçuna dönüştüğünü belirtti.
Bu insanlık suçunun sessiz ortakları olduğunu söyleyen Başçeri, “Uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkına başarısızlığı kanıtlanmış modelleri dayatarak, başarısızlığın savunucusu olmaya devam etmesi kabul edilemez” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da video mesajında, “Bizler için Kıbrıs meselesi salt bir dış politika konusu değil milli bir dava, yüreğimizde yer etmiş bir kardeşlik meselesi” ifadelerini kullandı.
Altun, Kıbrıs Türklerinin, Rum kesiminin Enosis hayali ve etnik temizlik planı çerçevesinde sergilediği baskı, dışlama ve şiddet politikalarına maruz kaldığını, büyük acılar çektiğini belirtti.
Tüm siyasi ve diplomatik yollar tükendikten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası hukuktan doğan garantörlük hakkını kullanarak, 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdiğini ifade eden Altun, bu harekatın Kıbrıs Türk halkı için dönüm noktası olduğunu, barışın ve huzurun kapılarını araladığını kaydetti.
Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bu yana Kıbrıs Türk halkının federasyon temelindeki tüm çözüm çabalarına samimiyetle yaklaştığını, barıştan yana tutumunu muhafaza ettiğini dile getiren Altun, “Ne var ki Rum tarafı uzlaşmaz tavrıyla Kıbrıs Türklerinin iradesini ve iyi niyetini hep karşılıksız bırakmıştır” dedi.
2004 yılında Annan Planı’na Türk tarafının yüzde 65 oy oranıyla “evet” demesine rağmen Rum tarafının yüzde 76 ile “hayır” diyerek, barışı bir kez daha sabote ettiğini söyleyen Altun, bu apaçık gerçeğe rağmen Avrupa Birliği’nin, Rumları tek taraflı olarak birliğe kabul ettiğini, barışın sabote edilmesini adeta ödüllendirdiğini kaydetti.
“Bugün Kıbrıs için artık yeni bir çözümün konuşulmasının vakti gelmiştir” diyen Altun, Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu ve iki devletli çözüm vizyonunu kararlılıkla savunduğunu söyledi.
Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi.
Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal’ın moderatörlüğündeki panelde, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zuhal Mert Uzuner, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soyalp Tamçelik, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli ve Yakındoğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Murat Tüzünkan panelist olarak yer aldı.