Oktay: “Türkiye’nin ve KKTC’nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanamayacağını artık herkesin kabul etmesi gerekmektedir”
Date Added: 20 Mayıs 2019, 06:57

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,  “Türkiye’nin ve KKTC’nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanamayacağını artık herkesin kabul etmesi gerekmektedir” dedi.

Geçtiğimiz Cuma akşamı KKTC’ye gelen Oktay Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı ve Vakıflar işbirliğinde düzenlenen iftar programına katıldı.

İftar programında konuşan Oktay Kıbrıs konusuna da değinerek, Kıbrıs konusunda her zaman ortak anlayış ve ortak akla dayanan çözümlerden yana olduklarını vurguladı.

Oktay, “Kıbrıs’ta yarım asırdır devam eden müzakere sürecinde tüm samimiyetimizle, iyi niyetimizle her türlü gayreti gösterdik, ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle bir sonuca ulaşamadık” diyerek, bugün Kıbrıs Türk halkının hala birçok alanda ambargo ve kısıtlamalara maruz kalıyor olmasının, akıl ve vicdan sınırlarını zorladığını söyledi.

Oktay, “Hedefimiz Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğinin mutlak şekilde sağlanması ve Ada’daki meşru haklarının, güvenliğinin ve refahının garanti altına alınmasıdır. Kıbrıs Türkünün haklarını garanti altına alan ve güvenlik endişelerini karşılayan çözüm modellerini görüşmeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.

Doğu Akdeniz’de keşfedilen hidrokarbon kaynaklarının, Ada’yı daha önemli bir cazibe merkezi haline getirdiğine işaret eden Oktay, Türkiye’nin, her zaman Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının tüm Ada halkının refahının artması yönünde kullanılması gerektiğini savunduğunu ve savunmaya devam edeceğini, ancak Rum tarafının, tek yanlı yaklaşımlarıyla, doğal kaynakları da paylaşma niyetinde olmadığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

Oktay konuşmasına şöyle devam etti:

“Doğu Akdeniz’de hem kendi kıta sahanlığımızdaki hak ve çıkarlarımızı, hem de Kıbrıs Türkü’nün hak ve çıkarlarını koruyacağımızı ve bu konuda gereken adımları atmaktan çekinmeyeceğimizi en başından beri her vesileyle dile getirdik.

Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz’deki meşru hak ve menfaatlerini her zaman korumaya devam edeceğimizi burada bir kez daha vurgulamak istiyorum:

Ada’nın tek sahibi olduğunu zanneden Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türkü’nü hiçe sayan yaklaşımlarına göz yummayacağız.”