Warning: Invalid argument supplied for foreach() in /home/mfagovct/pio.mfa.gov.ct.tr/wp-content/themes/mariselle/framework/framework/helpers/general.php on line 1275
Osmanlıların Kıbrıs’ta İskân Ve Adayı Kalkındırma Politikası

Yeni fethedilen bir yerin hem tam anlamıyla vatan toprağı yapılabilmesi hem de savunmasının kolay olabilmesi için, burada Müslüman Türklerin yaşaması gerekmektedir. Bunun için de Osmanlı ülkesinden Kıbrıs’a ne kadar insanın getirileceğini saptamak için 1572 yılında adada bir nüfus sayımı (tahrir) yaptırılmıştır. Bu sayım sonrasında Kıbrıs’taki birçok yerleşim yerinin terkedildiği anlaşılmıştır. Hatta Mesarya ve Mazato bölgelerinde 76 köyde hiç kimsenin yaşamadığı ortaya çıkmıştır.

Osmanlı Devleti yöneticileri, adanın şenlendirilmesi için özellikle Anadolu’dan (Konya, Karaman, Niğde, Kayseri, vd.) Kıbrıs’a sürgün fermanıyla Müslüman Türkleri göç ettirmişlerdir. Bu fermanda kazalarında arazi sıkıntısı çeken, vergi defterlerinde adı olmayan, çift bozan durumunda veya işçi olarak çalışanlarla şehirlerde ve köylerde işsiz olanların Kıbrıs’a gönderilmesi emredilmekteydi. Ayrıca kasabalarda sanat ve ticaretle uğraşanlardan ise her on haneden bir hane hesabı ile Kıbrıs adasına yollanması belirtilmekteydi. Yapılan hesaba göre, bu fermanla Kıbrıs adasına 5.720 hane nakledilmesi düşünülmüştür. Söz konusu fermanda, Kıbrıs adasının topraklarının çok bereketli olduğu, adadaki asayişin tamamen sağlandığı, Kıbrıs’ın imar ve inşası için gelenlerin iki yıl vergilerden muaf tutulacakları, malları olanların malları hemen satılıp paraları ellerine verilmesi gibi özendirici ifadeler bulunmaktadır.

1572 yılında yapılan sayıma göre, Kıbrıs’a Aksaray, Beyşehir, Seydişehir, Endugi, Develihisar, Ürgüp, Koçhisar, Niğde, Bor, Ilgın, İshaklı ve Akşehir’den olmak üzere toplam 1.689 aile sürülmüştür. Bu ailelerin ise sadece 777’si gönüllü olarak adaya gitmeyi kabul etmiştir. XVI. yüzyılın sonlarına kadar Kıbrıs’a iskânı planlanan 12.000 aileden ancak 8.000’i yerleştirilmiştir. Kıbrıs adasının kalkınması için adaya yapılan sürgünler, Kıbrıs adasının canlandırılması için fetihten sonraki ilk yıllarda devam edecektir. Daha sonraki yıllarda ise Osmanlı Devleti çeşitli adî suçluları veya görevlerinde usulsüzlük yapan devlet görevlilerini ya aileleriyle ya da yalnız olarak adaya sürmüştür. Hatta Kıbrıs adası XVII. yüzyılın son yarısı ile XVIII. yüzyılda daha çok emirleri dinlemeyen ve yerleşik ahaliye zarar veren aşiretlerin sürgün yeri olarak kullanılmıştır. Söz konusu yüzyılda Mağusa kalesi ise, imparatorluğun en azılı suçlularının gönderildiği kalelerden biridir.

Osmanlı Devleti idarecileri Kıbrıs’a Anadolu’dan insanlar getirirken aynı zamanda adanın büyük şehirlerindeki güvenliği sağlamak için de çalışmıştır. Bundan dolayı da Lefkoşa ve Mağusa kaleleri içerisinde yaşayan gayrimüslimleri, zanaat mensupları dışında kalanları, evleri Müslümanlar tarafından satın alınmak yöntemiyle kale dışına çıkartmıştır. Osmanlı yönetimi, Kıbrıs’a Anadolu’dan Müslüman Türk unsurları göç ettirmişken, Kıbrıs’tan Venedik Devleti’nin zulmü sonrası kaçan yerli halkı da adaya geri çağırmaktadır. Ayrıca Osmanlılar Kıbrıslılardan alınan ağır vergilerin birçoğunu kaldırdığı gibi angaryayı da yasaklıyordu. Adalılardan sadece haftanın bir günü şekerhânelerde çalışmasını istiyordu.

Tarih boyunca Kıbrıs nüfusunda dalgalanmalar gözlenmektedir. Osmanlı döneminde nüfusta meydana gelen iniş ve çıkışlar, doğal şartlara, dış baskılara ve adadaki Osmanlı Devletinin temsilcisi olan resmî görevlilere, Ortodoksların temsilcileri olan başpiskoposlar ile saray tercümanlarının uygunsuz tutumlarına bağlanabilir. Coronelli’ye göre, 1571 yılında Osmanlı fethinden önce Kıbrıs’ın nüfusu, 56.044’ü Lefkoşa, 6.616’sı Mağusa ve 134.926’sı diğer bölgelerde olmak üzere toplam 196.986’dır. Kıbrıs’ta Savorgnan’a göre 1562’de 180.000, A. Graziani’ye göre ise, 1570’te 200.000 kişi yaşamaktadır. 1596 yılında Dandini, Müslüman erkek nüfusu 12-13.000, 1599 yılında Cotovicus ise 6.000 olarak vermektedir. Batılı seyyahlar 1590’lı yıllarda Lefkoşa, Mağusa, Girne ve Baf gibi şehirlerin önemli ölçüde Türkleştiğinden bahsetmektedirler. Başka yıllardaki nüfus tahminlerine göre ise; 1691-1695 yılları arsında Coronelli’ye göre adada 28.000 gayrimüslim ile 8.000 Müslüman erkek, 1777 yılında Kyprianos’a göre ise adada 37.000 Hıristiyan ile 47.000 Müslüman yaşamaktadır. 1738 yılında Richard Pococke, Kıbrıs adasında 12.000 vergi veren Hıristiyan olduğunu belirterek Kıbrıs’taki nüfusun 2/3’nü Hıristiyanların 1/3’ünü ise Müslümanların oluşturduğunu söylemektedir. 1745 ve 1750 yılları arasında Alexander Drummond’a göre, Kıbrıs adasında 150.000 Müslüman Türk ve 50.000 Hıristiyan bulunmaktadır. Bunun yanında 1746 yılında Kıbrıs adasında 1.200 a‘lâ, 9.400 evsat ve 1.410 ednâ olarak toplam 12.050 cizye mükellefi bulunmaktadır. 1831 yılında yapılan nüfus sayımına göre Kıbrıs’ta 15.585 Müslüman erkek ile 29.780 gayrimüslim erkek yaşamaktadır. 1858 tarihli bir İngiliz konsolosluk raporu ise Kıbrıs’ın nüfusunu 180.000 olarak vermektedir.

* Prof. Dr. Ali Efdal Özkul’un aynı başlıklı makalesinden alınmıştır.