TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Doğu Akdeniz’de yaşanan sorunların kaynağının Yunanistan ve Güney Kıbrıs olduğuna işaret ederek, Doğu Akdeniz’de Türkiye hem kendi hak ve çıkarlarını, hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru hak ve çıkarlarını her zaman ve her türlü yöntemle koruyacaktır” dedi.
Şentop, İspanya’nın El Mundo gazetesinde yayımlanan röportajında, Türkiye-İspanya ilişkilerinin yanı sıra Doğu Akdeniz sorununu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye ile ilgili aldığı kararları değerlendirdi.
Doğu Akdeniz sorunuyla ilgili bir soruya ise Şentop, “Burada yaşanan sorunların kaynağı hiç şüphe yok ki Yunanistan ve Güney Kıbrıs’tır. Arzuladıkları ya da hayal ettikleri şeyler uluslararası hukuka, eşitlik ilkesine ve yapılan anlaşmalara, hatta akla ve mantığa aykırı istek ve taleplerdir.” yanıtını verdi.
Türkiye’nin Ege’de kıyıları tehdit etmek isteyen, uluslararası hukuka aykırı şekilde silahsızlandırılmış adalara askeri yığınak yapan Yunanistan’a karşı tavrının net olduğunu vurgulayan Şentop, “Doğu Akdeniz’de Türkiye hem kendi hak ve çıkarlarını hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru hak ve çıkarlarını her zaman ve her türlü yöntemle koruyacaktır.” ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz’de yaşanan sorunların temelinde “Rum-Yunan ikilisinin maksimalist talep ve beklentilerinin” olduğunu kaydeden Şentop, “Türkiye her zaman diyalogdan yana olmuş, sorunları diplomasi ile çözmekten yana tavır almıştır. Doğu Akdeniz’de çözüm ancak Yunan tarafının bugüne kadar göstermediği makul ve uzlaşmacı tavrı göstermesi ile mümkün olabilecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Birliği’nin (AB) Doğu Akdeniz ile ilgili tavrının “çözümü imkansız hale getirdiği” eleştirisinde bulunan Şentop, şöyle devam etti:
“AB üyesi ülkeler ki bunların önemli bir kısmı Türkiye’nin de NATO müttefikidir, bu konuya tarafsız olarak yaklaşmamakta, Yunan tezlerini Yunanistan’dan da fazla savunmakta, çözüm ihtimallerini de maalesef baltalamaktadırlar. İspanya’nın bu durumda Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a söyleyeceği sadece hukuk kurallarına uymaları gerektiğidir.”