Erdoğan: “Yarım asrı geride bıraktığımız müzakere sürecinde artık mevcut parametrelerle neticeye varılamayacağının anlaşılması gerekiyor”
27 Ekim, 202029 Ekim Cumhuriyet Bayramı KKTC’de törenlerle kutlanacak
28 Ekim, 2020Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye’nin beşli konferans önerisi, Kıbrıs konusunda bir anlaşma için son şanstır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı görevini devraldıktan sonra ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye düzenleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ikili görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin açıkça reddetmesine rağmen Türkiye’nin Kıbrıs’taki askeri varlığı ile etkin garantörlük hakkını sıfırlama hedefinin vazgeçilmez bir anlaşma koşulu olarak masaya getirildiğini belirterek, “Türkiye’nin beşli konferans önerisi, Kıbrıs konusunda bir anlaşma için son şanstır” mesajını verdi.
Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin ele alınması için KKTC’nin de katılacağı bir konferans toplanması önerisinin de son derece gerçekçi ve yapıcı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur ama halkımızın, milletimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine asla razı olmayız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Denizdeki kaynaklar için bile bizimle uzlaşmaya yanaşmayan Rum tarafından bizimle anlaşmasını beklemek hayaldir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a daveti için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Ankara’da bulunmaktan, bir kez daha sizinle iki kardeş̧ devletin ortak konularını ele almaktan son derece memnunum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin kardeş devlet olmasının yanı sıra aynı zamanda ana vatan olduğunun altını çizerek, “Köklerimiz buradan Kıbrıs’a gitmişlerdir. Türkiye, Kıbrıs Türklerinin varoluş̧ ve özgürlük mücadelesini ilk günden itibaren maddi, manevi ve askeri olarak desteklemiştir” diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının 21 Aralık 1963-20 Temmuz 1974 arasında Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü kullanarak yaptığı askeri müdahaleler, sağladığı diğer destekler sayesinde ayakta durabildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Türkiye, 15 Temmuz 1974’te Rum EOKA-B terör örgütü̈ ve Yunan cuntası tarafından gerçekleştirilen darbe sonrasında Kıbrıs Helen Cumhuriyeti’nin ilan edilmesi karşısında garantörlük hakkını kullanarak tek başına harekete geçmeseydi ne olurdu, herkes düşünmelidir” açıklamasında bulundu.
Tatar, birilerinin hala Türkiye’yi KKTC’de işgalci olarak suçlamaya kalkışmasının anlamsız ve tarihi gerçeklere aykırı olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin, Kıbrıs Türklerinin çağrısı üzerine can ve mal güvenliği, egemenlik ve özgürlüğü için 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a bir askeri müdahalede bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin bugün de Kıbrıs’ta barışın sürmesinin yegane sağlayıcısı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ve KKTC’nin, Kıbrıs konusunun adil, kalıcı, yaşayabilir bir anlaşma ile sonuca bağlanması için pek çok kez üzerine düşeni yaptığını, 2017 yılında Crans Montana’da yaşananların bunun en son kanıtı olduğunu belirtti
Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:
“Kıbrıs görüşme süreci Crans Montana’da bir kez daha çökmüşse, bunun sebebi Kıbrıs Rumlarının yönetimi, egemenliği eşitlik temelinde bizimle paylaşamaya hazır olmamasıdır. Rum tarafı hala 1974 öncesine geri dönmenin hayali içindedir. Bu nedenledir ki bizlerin açıkça reddetmemize rağmen Türkiye’nin Kıbrıs’taki askeri varlığı ile etkin garantörlük hakkını sıfırlama hedefini vazgeçilmez bir anlaşma koşulu olarak masaya koymuşlardır. Hal böyleyken, Türkiye’nin ortaya koyduğu 5’li konferans önerisi bize göre Kıbrıs konusunda bir anlaşma ile neticeye bağlanması için son şanstır.”
Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün görüşme masasına gelmesi ve bir anlaşmanın mümkün olup olamayacağının belirlenmesi açısından bu toplantının belirleyici olacağı görüşünde olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin son 40 yılda statüsünün yükseldiğine de dikkati çekerek, “Atalarımızın verdiği mücadele, ama kritik noktalarda da ana vatanımız Türkiye’nin desteği ile Doğu Akdeniz’de artık statüsü yükselmiş bir devletimiz vardır, bu devletin adı KKTC’dir. Bütün dünyaya bu vesileyle tekrar seslenmek istiyorum; Kıbrıs’ın gerçeği de budur. Kıbrıs’ta ister kabul ederler, ister etmezler, yan yana yaşayan iki devlet vardır” vurgusunu yaptı.
Geçmişte Kıbrıs Adası’nda hükümetin iki eşit ortağı olduğunu, ancak 1963’te Kıbrıslı Türklerin dışlandığını, hatta soykırıma uğradığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Türkü direnebilmiştir, çünkü bizim atalarımızdan ve genlerimizden gelen bir direniş, mücadele kabiliyetimiz vardır” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ve KKTC’nin Kıbrıs sorununun çözümü noktasında gösterdiği iyi niyete karşılık bulamadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Tatar, yeni bir siyaset geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kıbrıs’ta federasyon yerine zaten var olan iki devletin iş birliğiyle çözümün sağlanabileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Federasyon masalı masal olmaya devam ediyor. Esas olarak gerçeklere baktığımızda Kıbrıs’ın Rum tarafında da buna inanan yok ama alışılmış bir süreç. İlla bunu oyalama için devam ettirecekler. Dolayısıyla yeni bir siyaset zamanıdır o da gerçeklere bağlı siyasettir. Gerçeklere bağlı siyaset de ifade ettiğim gibi egemen eşitlik temelinde yan yana yaşayan ve zaten şu an var olan iki devletin iş birliğidir” diye konuştu.