TC Dışişleri: “Çözüm öncesinde Ada’nın doğal kaynakları üzerinde tasarrufta bulunulmasının tek yolu Kıbrıs Türk tarafının rızasının alınması suretiyle düzenlemelerin yapılmasından geçmektedir”
Date Added: 07 Nisan 2017, 07:46

Türkiye Dışişleri Bakanlığınca, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs Adası’nda müzakere edilmiş bir çözüm istediği belirtilerek, “Kapsamlı çözüm öncesinde Ada’nın doğal kaynakları üzerinde tasarrufta bulunulmasının tek yolu ise Kıbrıs Türk tarafının rızasının alınması suretiyle kaynakların ortak işletimi ve elde edilebilecek gelirlerin adil paylaşımına yönelik düzenlemelerin yapılmasından geçmektedir.” ifadesi kullanıldı.

 Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), Kıbrıs Türkleri’nin haklarını hiçe sayarak, 5 ve 6 Nisan tarihlerinde bazı uluslararası hidrokarbon şirketleri ve konsorsiyumlarıyla keşif ve üretim sözleşmeleri imzaladığı hatırlatıldı.

 Kıbrıs Rum tarafının, esasen Kıbrıs Türk halkıyla yeni bir ortaklık kurma yönünde güçlü siyasi irade sergilemesi beklenilen bir dönemde, Ada’nın yegane sahibi gibi davranmakta ısrar ederek, tek yanlı faaliyetlerini sürdürmesinin kaygı verici olduğu kadar kabul edilemez bir durum olduğu bildirildi.

“Bu konuda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından önceki gün yapılan açıklamada dile getirilen hususların tamamına katılıyor, Kıbrıs Türk tarafının haklı kaygılarını ve infialini paylaşıyoruz.” ifadesi kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Hatırlanacağı üzere, hidrokarbon şirketlerinin Kıbrıs Türkleri’nin de haklarının bulunduğu deniz sahalarında faaliyet göstermelerinin sakıncalarına geçmişte tarafımızca da defaatle dikkat çekilmiştir. Ayrıca, bahse konu sahalar arasında yer alan 6 numaralı parselin önemli bir bölümü Türkiye’nin kıta sahanlığı sınırları içinde kalmaktadır. Yabancı şirketlerin, deniz yetki alanlarımızda izinsiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerinde bulunmasına hiçbir şekilde izin verilmeyecektir. Tek yanlı hidrokarbon faaliyetleri bağlamında GKRY ile iş birliği yapmakta olan şirketlerin, Ada’daki diğer kurucu halk olan Kıbrıs Türklerinin iradesini dikkate almayan tutumları, önümüzdeki dönemde Türkiye ile enerji alanında ortak projelere katılımları açısından ayrıca değerlendirilecektir.

Öte yandan, Rum tarafı ile enerji alanında akdedilen bu sözleşmelerin kapsamlı çözümün ardından geçerliliklerini muhafaza edip etmeyeceklerinin, yeni devleti oluşturacak tarafların ortak değerlendirmesine tabi tutulacağı da unutulmamalıdır.

Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs Adası’nda müzakere edilmiş bir çözüm istemektedir. Kapsamlı çözüm öncesinde Ada’nın doğal kaynakları üzerinde tasarrufta bulunulmasının tek yolu ise Kıbrıs Türk tarafının rızasının alınması suretiyle kaynakların ortak işletimi ve elde edilebilecek gelirlerin adil paylaşımına yönelik düzenlemelerin yapılmasından geçmektedir. Rum tarafına, gelecekte eşit siyasi ortak olacakları Kıbrıslı Türk halkının Ada’nın doğal kaynakları üzerindeki asli haklarını dikkate alması ve kapsamlı çözüme yönelik çabaların başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açabilecek tek yanlı faaliyetlerini durdurması yönündeki çağrımızı yineliyoruz. Ülkemizin, kıta sahanlığımızdaki hak ve menfaatlerimiz ile KKTC’nin hak ve menfaatlerini korumak için gerekli her türlü tedbiri almaya devam edeceğini önemle vurguluyoruz.”